Anasayfa / Yazar Arşivi: Aysun Yağcı (sayfa 4)

Yazar Arşivi: Aysun Yağcı

Görsel Okuma ve Sanat Yoluyla Yazma

Görsel Okuma ve Sanat Yoluyla Yazma

Görsel okuma ve sanat yoluyla yazma yöntemini uzun yıllar Türkçe derslerinde etkili bir şekilde kullandım. Görsel bazen bir fotoğraf, bazen bir sanat eseri ya da Denise Cassano'nun eserinde olduğu gibi bir illüstrasyon olabilir. Hangisini seçerseniz seçin, sanata bakış, öğrencilerinin yazmak için tüm bahanelerini neredeyse sıfıra indiren sihirli bir dokunuş. 45 dakikalık bir gözlem ve yorum seansından sonra  öğrencilerin hiç şikayet etmeden hemen kağıda kaleme sarılması son derece mutluluk verici. Yazılarında kullandıkları ayrıntıların çeşitliliğinden bahsetmiyorum bile.  Devamını Oku »

İyi Okuyucular Ne Yapar?

İyi Okuyucular Ne Yapar?

İyi bir okuyucuysanız farkına varmadan birçok farklı strateji kullanırsınız; ama okumaya yeni başlayan ya da zorlanan öğrencilerin okumakta ustalaşmaları için kitap okuma eyleminden bağımsız olarak bu stratejilerin yetişkinler tarafından modellenmesi ve kasıtlı olarak öğretilmesi gerekir. Bu yazıda okuduğunu anlamanın 7 önemli stratejisini Katherine Applegate’in 2013 Newbery ödüllü kitabı “Ben Yalnız Ivan” üzerinden örneklemeye çalışacağım. Her ne kadar bu stratejileri liste halinde verecek olsam da stratejilerin kendi aralarında bir hiyerarşisi olmadığını okurken bu stratejileri zihnimizde bütünleştirdiğimizi ve pek çoğunu aynı anda kullandığımızı fark edeceksiniz. Devamını Oku »

Çocuklarla Felsefe: Bir Şapka Bulduk

Çocuklarla Felsefe: Bir Şapka Bulduk

Dünyada ve Türkiye’de felsefi sorgulamaya giderek artan bir ilgi var. “Çocuklarla Felsefe” pedagojisi kimi zaman kulüp çalışmalarıyla kimi zaman da haftada bir ders saati olmak üzere okulların ders programlarında yavaş yavaş yerini almaya başladı. İyi haber şu ki bu alanda eğitim alan öğretmen sayısı da her geçen gün artıyor. Eğitim sisteminden beklediğimiz eleştirel düşünme ve yaratıcılığı teşvik etmek için felsefenin muazzam potansiyelini gören eğitimciler, Çocuklarla Felsefe Eğitimleriyle kendi uzmanlık alanlarını da dolaylı olarak dönüştürmelerini sağlayan yepyeni bir pencere açıyorlar önlerinde. Devamını Oku »

Sınıfta Hareket Etmek Öğrenmeyi Nasıl Destekler?

Sınıfta Hareket Etmek Öğrenmeyi Nasıl Destekler?

Gün geçmiyor ki öğrenme ile hareket arasındaki ilişkiyi kuvvetlendiren ve doğrulayan bir araştırma yayınlanmasın. Bizse sınıfta hareket etmeyi bir yana bırakın, haftada iki saatçik beden eğitimi dersini alıp deneme sınavı koymayı marifet saydığımızdan, IQ’ya ve akademizme olan aşırı hayranlığımızdan duyuşsal ve psikomotor kazanımları hep ihmal ediyoruz. Fiziksel aktivitenin kanımızdaki oksijen miktarını artırdığını ve bu oksijenin de “öğrenmenin” gerçekleşebilmesi için beynimizin en temel ihtiyaçlarımızdan biri olduğunu unutuyoruz. Devamını Oku »

Yüksek Beklentiler Öğretimi Nasıl Geliştirir?

Yüksek Beklentiler Öğretimi Nasıl Geliştirir?

Türkçe öğretmenliği yaptığım yıllarda sınıf kuralları ve rutinleri oluşturmanın yanı sıra Türkçe dersine özgü beklentilerimi yılın ilk dersinde öğrencilerle paylaşır ve bu beklentileri tahtanın sağındaki panoya asardım. Bu beklentilerden sanırım öğrencilerim tarafından en çok hatırlananı “Yazdım ama okumasam olmaz mı?” sorusuna cevabımın her zaman “olmaz” olmasıydı. Devamını Oku »

Üstbilişselleştiremediklerimizden misiniz?

Üstbilişselleştiremediklerimizden misiniz?

Hiç dikkat ettiniz mi, İlkokul 1. sınıftan itibaren noktalama işaretlerini ve yazım kurallarını öğretmeye başlıyor ve her sene tekrar tekrar üzerinde duruyoruz. Buna rağmen 5’te ya da 6’da Türkçe dersine girdiğinizde öğrenciler sanki bu konuları ilk defa öğreniyorlarmış gibi bakıyorlar yüzünüze. Geçenlerde bir güzellik salonunda kulak misafiri olduğum bir konuşmada manikür yapan kız, emekli Türkçe öğretmeni olduğunu öğrendiği müşterisiyle sohbet ediyor. Size bir sır vereyim mi diyor: “Ben ne olur ne olmaz tüm “de” leri ayrı yazıyorum." Devamını Oku »

Sınıfta Uyuyan Öğrencilere Kızmayın!

Sınıfta Uyuyan Öğrencilere Kızmayın!

Bir ders planını incelediğinizde ya da bir sınıfın camından içeri baktığınızda, o sınıfta zihinsel meşguliyet olup olmadığını çok rahatlıkla anlayabilirsiniz. Biz öğretmenler, yıllardır aynı konuyu anlata anlata neredeyse çift yol haline gelmiş nöral yollarımızda tek elimizle araba kullanırken çocukların yeni nöral yollar oluşturmalarına nedense izin vermiyoruz. Meşgul olması gereken öğrencinin beyni iken bizde genelde meşgul olan öğretmenin beyni. Devamını Oku »

Yansıtıcı Öğretmen

Yansıtıcı Öğretmen

Ağustos ayında Fide öğretmenleriyle “Sorgulamaya Dayalı Öğretim ve Anlamaya Dayalı Tasarım Modeli” ile ilgili iki günlük bir atölye yapmıştım. Bu atölyenin büyük fikri “Öğrencilerin öğrendikleri şey hakkında derin düşünmelerini istiyorsak, öğretmen ve yöneticilerin de öğrettikleri şey hakkında derin düşünmeleri gerekir.”di. Öğretmenler ve müdürler kendi meslekleri hakkında daha derinlemesine düşünmek için cesaretlendirilmeye ve fırsatlara ihtiyaç duyarlar. Bir önceki yazımda yansıtıcı öğrenci üzerinde durmuştum. Bu yazıda bakalım sizleri de cesaretlendirip yansıtma sürecine davet edebilecek miyim? Devamını Oku »

Öğrencilerinizin Yansıtma Becerisini Nasıl Geliştirirsiniz?

Öğrencilerinizin Yansıtma Becerisini Nasıl Geliştirirsiniz?

Yansıtıcı uygulamalar, genellikle konu yetiştirmeye odaklı bir sistem içinde fazlasıyla gerçekdışı gelebilir. Çünkü yansıtmak için yavaşlamaya, derin düşünmek içinse zamana ihtiyaç vardır. Üstelik öğrencilere düşünme rutinleri küçük sınıflarda verilmediyse bu rutinleri öğretmek başlangıçta ekstradan zamanınızı alacaktır. Eğitimciler olarak kendimize itiraf etmediğimiz diğer bir konu ise yansıtmanın nasıl yapılacağının bize de öğretilmemiş olmasıdır. Devamını Oku »

Okulunuzda Yaratıcı Düşünmeyi Nasıl Geliştirebilirsiniz?

Okulunuzda Yaratıcı Düşünmeyi Nasıl Geliştirebilirsiniz?

Bundan neredeyse yirmi yıl önce Türkçe öğretmeni arkadaşım Nöropsikiyatri uzmanı olan babasının kütüphanesinde bir kitap keşfetmişti. 70’li yıllardan kalma kalın saman kağıda basılmış olan bu kitabın içinde yaratıcı düşünme becerisini geliştirmeye yönelik çok sayıda alıştırma vardı. Arkadaşım bu değerli keşfi tarayıcıda tarayarak benimle paylaştığında öyle mutlu olmuştuk ki iflah olmaz kitap kurtları olarak heyooooo diyerek ele ele tutuşup kendi etrafımızda döndüğümüz doğrudur. Böylece sevgili Gizem sayesinde önümde yepyeni bir pencere açılmış oldu. Devamını Oku »

Scroll To Top