Genellikle okuduğunu anlama stratejilerini okulda öğretmeyiz ve öğrencilerin okuya okuya kendilerinin bu stratejileri geliştireceklerini varsayarız. Yeterince okumayan ve kitapların büyülü dünyasına dalmak için geç kalan öğrencilerde yaş ilerledikçe ve okunan metinler zorlaştıkça okumak ve dolayısıyla okuduğunu anlamak daha da zorlaşır. Öğretmenler veya aileler ortaokula gelip de okuduğunu anlamayan öğrencilerle karşılaştığında yine okumadığı için öğrenciyi suçlarlar, suçlanan öğrenci okumaktan daha da soğur ve bu kısır döngü böylece sürer gider.
İyi bir okuyucuysanız farkına varmadan birçok farklı strateji kullanırsınız; ama okumaya yeni başlayan ya da zorlanan öğrencilerin okumakta ustalaşmaları için kitap okuma eyleminden bağımsız olarak bu stratejilerin yetişkinler tarafından modellenmesi ve kasıtlı olarak öğretilmesi gerekir.
Bu yazıda okuduğunu anlamanın 7 önemli stratejisini Katherine Applegeat’in 2013 Newbery ödüllü kitabı “Ben Yalnız Ivan” üzerinden örneklemeye çalışacağım. Her ne kadar bu stratejileri liste halinde verecek olsam da stratejilerin kendi aralarında bir hiyerarşisi olmadığını okurken bu stratejileri zihnimizde bütünleştirdiğimizi ve pek çoğunu aynı anda kullandığımızı fark edeceksiniz.
Kitap hakkında:
Ivan iyi huylu bir gorildi. 8. Çıkış Büyük Alışveriş Merkezi ve Oyun Salonu adlı AVM’deki cam duvarların arkasındaki yuvasında oturup insanları izlerdi. Yabanıl ormandaki yaşamını pek özlemezdi. Aslında eski yaşamını hiç düşünmezdi. Sürekli izlediği televizyon şovlarını düşünürdü. Yaşlı fil Stella ile sokak köpeği Bob en yakın arkadaşlarıydı. Ivan en çok sanatla ilgilenirdi. Mangonun lezzetini nasıl duyumsayacağını ya da kulağına fısıldayan renkli yaprakların hışırtısını hayal ederdi. Katherine Applegate gülmece ile hüzün ögesini büyük bir ustalıkla harmanlayarak dostluğu, sanatın değerini ve umudu Ivan’ın gözünden anlatarak çocuklara unutulmaz bir öykü sunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)
1.TAHMİN ETMEK
Tahmin etmek aynı zamanda bir akıl yürütme becerisidir. Tahmin etmek için okuyucuların yazarın onlara verdiği görsel ya da yazılı ipuçlarını iyi kullanmaları gerekir. Çoğu zaman tahminlerimiz doğru olmasa da okumaya devam ederken tahminlerimizi sürekli izler ve değiştiririz.
Öğrencilerle kitabın kapak fotoğrafını ya da kitabın içinden bir görseli paylaşarak kitabın ne hakkında olduğunu tahmin etmelerini isteyebileceğimiz gibi, okuma esnasında can alıcı bir yerde durup sonrasında neler olacağını tahmin etmelerini isteyebiliriz.
Tahmin deyip geçmeyelim!
Öğrenciler tahminlerde bulunduğunda onlara “Bunu nereden anladın?” “Neden böyle düşündün?” gibi açıklayıcı sorularla tahminlerinin arkasında yatan kanıtları ifade etmelerinini sağlamalıyız.
Görsel Okuma Yoluyla Tahmin
Kitabın görselini tahtaya yansıtın ve öğrencilere “Burada ne görüyorsunuz?” diye sorun. Bu aşamada öğrencilerin sadece gördüklerini paylaşmalarını ve yorum yapmamalarını isteyin. Öğrencilerin gördükleri şeyleri “bir goril”, “yavru bir fil” “yeşil bir duvar” gibi isimlendirmelerini sağlayın. Öğrencilerin cevaplarını tekrarlayın böylece tüm sınıf duysun.
“Farklı bir şey gören var mı?” diye sorun ve öğrencilerin cevaplarını fiziksel kanıtlara dayandırmaları için onları teşvik edin.
Gözlem sorularının ardından yorumlama sorularına geçin:
- Bu görsel size hangi duyguları veriyor?
- Görseldeki ruh hali nedir?
- Sizce burada neler oluyor?
- Kitabın ismi ile görselin bağlantısı nedir?
- Sence hangisinin adı Ivan? Bunu nereden anladın?
- Siz bu görselden yola çıkarak kitaba yeni bir isim verecek olsanız bu ne olurdu?
- Fille goril neden sırt sırta oturuyorlar?
- Bu görsel hakkında hangi soruları sorabilirsiniz?
- Sizce görseldeki en önemli ya da ilginç görünen “karakter” hangisi?
- Kitapta başka hangi karakterler olabilir?
- Bu görseldeki karakterler kelimeler olmadan ses çıkaracak olsa, hangi sesleri çıkarırlardı?
2. BAĞLANTILAR KURMAK
İyi okuyucular, okuduklarıyla bağlantılar kurarlar. Bağlantı kurmak aynı zamanda önceki bilgileri etkinleştirmelerini sağlar.
Öğrenciler, benim de başıma böyle bir olay geldi, ben de aynı kitaptaki karakter gibi hissetmiştim, derler ve bunu paylaşmaktan da büyük zevk alırlar. Bununla birlikte sadece bağlantı kurmak yetmez. Kurulan bağlantının anlamlı olması gerekir.
Örneğin, öğrencinin kitaptaki karakterin kırmızı bir elbisesi varsa, benim de kırmızı elbisem var, demesi anlamlı bir bağlantı değildir. Beklentimiz, öğrencinin karakterin yaşadığı duygu ile bağ kurması, kendi yaşadığı benzer durumları gözden geçirmesi ya da hikayenin büyük fikri ile bağ kurmasıdır.
İyi bir bağlantı, öğrencilerin metni daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Öğrencilerin anlamlı bağlantılar kurmaları için metinden-kendine, metinden-metne, metinden-dünyaya olmak üzere üç yöntem vardır. Her üç yöntemde de öğrencilerin fikirlerini eksiksiz düşüncelere dönüştürmelerine ve kitapları nasıl tartışacaklarını modellemelerine yardımcı olmak için cümle başı başlangıçları ya da boşluk doldurma kalıplarını kullanmak son derece etkilidir.
Metinden-Kendine
Bu yöntemde okunan metin ya da kitaptaki fikirlerin öğrencilerin kendi hayatları, fikirleri ve deneyimleriyle nasıl ilişkili olduğunu anlamaya çalışıyoruz.
Öğrencilerinizin yazılı ya da sözel olarak aşağıdaki ifadelerden birini tamamlamalarını isteyin:
Okuduklarım bana ………………..günleri hatırlatıyor.
Okuduklarıma katılıyorum/anlıyorum çünkü kendi hayatımda…
Az önce okuduklarıma katılmıyorum çünkü kendi hayatımda…
Öğrencilerinize daha önce bir hayvanat bahçesine ya da sirke gidip gitmediklerini sorun. Orada neler hissetmişler, neler yaşamışlar? Hayvanların özgürlüklerinin kısıtlanması ile ilgili neler düşünüyorlar?
Metinden-Metne
Bu metindeki fikirler size başka bir metni (hikaye, kitap, film, şarkı vb.) hatırlatıyor mu?
Öğrencilerinizin aşağıdaki ifadelerden birini tamamlamalarını isteyin:
Az önce okuduklarım bana ______ (hikaye / kitap / film / şarkı)’yı hatırlatıyor çünkü…
Bu metindeki fikirler ______ içindeki fikirlere benziyor çünkü…
Bu metindeki fikirler _________daki fikirlerden farklıdır çünkü…
Öğrencilerinizle sirk gösterilerinde kullanılan hayvanlara yapılan eziyetlerle ilgili bir gazete haberi paylaşın. Bu gazete haberi ile okudukları kitap arasında nasıl bir ilişki olduğunu sorgulamalarını sağlayın.
Öğrencilerinizden farklı hayvan türleri arasındaki dostluğu anlatan başka hikayeler bulmalarını isteyin. Ya da daha önce böyle bir kitap okuyup okumadıklarını sorun.
Öğrencilerinize sıradışı hayvan dostluklarıyla ilgili neler bildiklerini sorun. Internette bu konuyla ilgili çok sayıda video var. Bu videolardan seçtiğiniz bir tanesini sınıfta birlikte izleyin ve Gorille küçük filin hikayesi üzerinde karşılaştırma yapmalarını sağlayın.
Kitabı bitirdikten sonra öğrencilerinize Disney tarafından 2020 yılında sinemaya uyarlanan “Ben Yalnız Ivan” filmini izlettirin. Filmle kitabı karşılaştırın.
Metinden-Dünyaya
Bu kitaptaki ya da metindeki fikirler dünyayla nasıl ilişkilidir?
Öğrencilerinizin aşağıdaki ifadelerden birini tamamlamalarını isteyin:
Az önce okuduklarım beni ___________ (geçmişten bir olay) hakkında düşündürüyor çünkü…
Az önce okuduklarım beni ___________ (bugünkü kendi topluluğum, ulusum veya dünyamla ilgili olay) hakkında düşündürüyor çünkü…
Az önce okuduklarım beni gelecek hakkında meraklandırıyor çünkü…
Katherine Applegate, “Ben Yalnız Ivan” kitabını gerçek bir hikayeden esinlenerek yazmış. Buradan yola çıkarak öğrencilerden gerçek Ivan’ın hikayesini araştırmalarını isteyin.
Gerçek bir goril olan Ivan, Atlanta Hayvanat Bahçesi’nde yaşamıştır. 1994’te Atlanta Hayvanat Bahçesi’ne taşınmadan önce neredeyse otuz yılını kendi türünden başka birini görmeden geçirmiştir. Ivan yönetilemez hale gelene kadar bir evde büyümüştür, sonrasında Washington eyaletinde sirk temalı bir alışveriş merkezinde bulunan tuhaf bir hayvan koleksiyonuna eklenmiştir. Ivan hayatının yirmi yedi yılını bir kafeste tek başına geçirmiştir. Zamanla, primatların ihtiyaçları ve davranışlarına dair bir anlayış geliştikçe, halkın Ivan’ın yalnız durumuna duyduğu rahatsızlık da artmıştır. Özellikle National Geographic’in “The Urban Gorilla” adlı özel programında yer aldıktan sonra. Bunu, çocuklardan gelen yürekten mektuplar da dahil olmak üzere, kamuoyunda bir haykırış izlemiş ve Ivan arkadaşlarıyla birlikte Atlanta Hayvanat Bahçesine nakledilmiştir.
Ivan, hiçbir zaman evlat sahibi olmamasına rağmen, diğer goriller ile mutlu bir şekilde yaşadığı Atlanta Hayvanat Bahçesi’nde sevilen bir karakter olmuştur. Genellikle parmak iziyle “imzalanan” resimleriyle tanınmaktadır. Ivan, 2012’de 50 yaşında ölmüştür.
Gorillerle İlgili Araştırma Yapın!
Roman boyunca Ivan sık sık alanından bahseder. “Alan” kelimesi onun esaret durumuna dikkat çekmek için kullanılır: “Alanım, kalın cam, paslı metal ve kaba çimentodan yapılmıştır.” Duvarda ise bir orman resmi vardır. Bu, sınıfınızla Ivan’ın doğal yaşam ortamının nasıl olacağı ya da olması gerektiği hakkında konuşma fırsatı sunar. Öğrencilerinizden gorillerin nerede yaşadıkları ve ekosistemleri hakkında bir araştırma yapmalarını isteyin ve aşağıdaki konular hakkında bilgi toplasınlar:
- Yedikleri yiyecekler
- Yaşadıkları iklimler
- Birlikte yaşadıkları bitki ve hayvanlar
- Aile grupları
Öğrencilerinizden sirklerin tarihini araştırmalarını isteyin. Sirkler zaman içinde nasıl değişti? Hala hayvanlar var mı?
Öğrencilerin araştırmalarından yola çıkarak “Doğal yaşam parklarıyla hayvanat bahçeleri arasındaki farklılıkları konuşun.
Hayvan Hakları ile İlgili bir Kampanya Düzenleyin!
Roman boyunca hayvan hakları ön plandadır. Kitabın sonuna doğru protestocular gelir.
Bugün daha çok tabelalı insan geliyor. Ruby’nin özgür olmasını istiyorlar. Hatta bazıları Mack’in alışveriş merkezini kapatmasını bile istiyorlar.
Bu sahneyi sınıfınızda yeniden canlandırın. Öğrencilerinizden görüşlerini kısa, öz ve etkili bir şekilde anlatan sloganlar oluşturmalarını isteyin. Hazırladıkları sloganlarla kitaptaki gibi pankartlar oluştursunlar. Bu pankartları canlandırma sırasında kullansınlar. Öğrencilerinizin hayvanları korumakla ilgili bir kampanya başlatmalarına rehberlik edin.
Yaptığınız araştırmalar doğrultusunda okulunuzda hayvan hakları konusunda farkındalık yaratmaya çalışın. Öğrencilerin görüşlerini özetleyen konuşmalar hazırlamalarını ve sabah töreninde bunu tüm okula sunmalarını ya da politikacılara konunun önemiyle ilgili ikna edici mektuplar yazmalarını sağlayın.
Öğrencilerinizin okudukları metinle dünya arasında bağlantılar kurmasını sağlarken aynı zamanda etkili iletişim, konuşma ve yazma becerilerini geliştirin.
3. ÇIKARIM YAPMAK
Bu strateji, okuyucuların bir metindeki bilgileri değerlendirmesini veya bunlardan sonuçlar çıkarmasını gerektirir. Yazarlar her zaman bir konu, ortam, karakter veya olay hakkında tam bir açıklama yapmazlar. Bununla birlikte, metindeki bilgileri arka plan bilgileriyle birleştiren çıkarımlar yapmaları ve satır aralarını okumaları için okuyuculara ipuçları sağlarlar.
Bir gün, havanın sıcak ve durgun olduğu bir gün, insanlar geldi. Kız kardeşimi ve beni yakaladıklarında bizi idrar ve korku kokan dar ve karanlık bir kutunun içine koydular. Yaşamak için eski hayatımı öldürmek zorunda olduğumu biliyordum. Ama kız kardeşim evimizi unutamadı. Kilometrelerce öteden uzanarak huzur veren bir asma gibi ona sarıldı. Görmeden bana baktığında hala o kutunun içindeydik ve ben asmanın sonunda koptuğunu anladım.
S.91
Örneğin bu alıntıda yazar, Ivan’ın kız kardeşinin onları bir kutu ile naklederken öldüğünü direkt olarak söylemiyor. “Asma” metoforu üzerinden hayata tutunmak ve tutunamamak kavramının incelikli anlatımı, Ivan’ın kız kardeşinin öldüğü çıkarımını yapmamızı sağlıyor.
Çıkarımı öğretmek için basitleştirilmiş bir model aşağıdaki varsayımları içerir:
- Bazı cevaplar almak için ipuçlarını bulmamız gerekir.
- Bu ipuçlarını zaten bildiklerimize veya okuduklarımıza eklememiz gerekir
- Birden fazla doğru cevap olabilir.
- Çıkarımları destekleyebilmemiz gerekir.
Marzano, öğretmenlerin öğrencilerin çıkarım yapmalarını kolaylaştırmak için onlara dört soru sormasını önerir:
- Çıkarım nedir?
Bu soru, öğrencilerin doğrudan sunulmayan bilgileri keşfederek bir çıkarım yapmış olabileceklerinin farkına varmalarına yardımcı olur. - Bu çıkarımı yapmak için hangi bilgileri kullandım?
Öğrencilerin çıkarım yapmak için kullandıkları çeşitli bilgi türlerini anlamaları önemlidir. Bu, metinde sunulan bilgileri içerebilir veya bir öğrencinin öğrenme ortamına getirdiği arka plan bilgisi olabilir. - Düşüncem ne kadar iyiydi?
Marzano’ya göre, öğrenciler çıkarımlarını dayandırdıkları öncülleri belirlediklerinde, sürecin en güçlü kısmına, yani düşüncelerinin geçerliliğini incelemeye başlayabilirler. - Düşüncemi değiştirmem gerekiyor mu?
Süreçteki son adım, öğrencilerin düşüncelerindeki olası değişiklikleri dikkate almalarıdır. Buradaki nokta, öğrencilerin orijinal çıkarımlarını geçersiz kılmak değil, yeni bilgiler topladıkça düşüncelerini sürekli güncelleme alışkanlığını geliştirmelerine yardımcı olmaktır. Bu aynı zamanda yedince maddede bahsettiğimiz sentez aşamasıdır.
4. SORULAR SORMAK
Öğrencilere okudukları şeyler hakkında nasıl sorular soracaklarını ve bu soruların cevaplarını nerede bulacaklarını öğreterek işe başlayın.
İyi bir soru düşündürür. İyi okuyucuların yaptığı şeylerden biri de okurken kendilerine sorular sormaktır. Bu, cevabı bulmak için okumaya devam etmelerini sağlar. Bu anlama stratejisini modellerken, iyi bir soruyu neyin oluşturduğundan açıkça bahsetmenizde fayda var. Aynı zamanda küçük yaş gruplarında açık uçlu ve kapalı uçlu soru kavramını vermenin iyi bir yoludur:
İyi sorular, cevabını bilmediğimiz, gerçekten merak ettiğimiz, cevabı metinde olmadığı için daha fazla araştırma yapmamızı gerektiren, cevabı bulmak için okumaya devam etmemizi sağlayan sorulardır.
Pek iyi olmayan sorularda ise cevap gayet açıktır, sizi düşündürmez ve cevabı bulmak için okumaya devam etmenize gerek yoktur.
Daha büyük yaş gruplarında öğrencilere karşılaşacakları dört tür soru olduğunu açıklayın. Her bir soru tipini tanımlayın ve bir örnek verin:
Doğrudan Sorular: Cevapları metinde bulunabilecek basit sorulardır. Soruda kullanılan kelimeler genellikle metinde bulunan kelimelerin aynısıdır.
- Ivan nerede yaşamaktadır? (Bir alışveriş merkezindeki cam bir alanın içinde)
- Ivan, ne zamandır o alanda yaşamaktadır? (9700 gündür.)
Düşün ve Ara Soruları: Metnin çeşitli bölümlerinden cevaplar toplanır ve anlam oluşturmak için bir araya getirilir.
- Stella ve Bob’un özellikleri nelerdir?
- Ivan’ın Ruby’nin gelişine ilk tepkisi nedir?
- Hikayedeki dönüm noktası nedir? Ne zaman Ivan Ruby’e yardım edebileceğine inanmaya başlar?
Yazar ve Ben Soruları: Bu sorular metinde verilen bilgilere dayanmaktadır ancak öğrencinin bunu kendi deneyimleriyle ilişkilendirmesi gerekmektedir. Cevap doğrudan metinde bulunmasa da öğrencinin soruyu cevaplayabilmesi için metni okumuş olması gerekir.
- Ruby’nin gelişini eve yeni bir bebeğin gelmesiyle kıyaslayın. Onun gelişi herkesi nasıl etkiler?
- “Ivan, hikayesinin garip bir şekli, bodur bir başlangıcı ve sonsuz bir ortası olduğunu söylediğinde aslında ne demek istiyor?
Kendi Başıma Cevaplayabileceğim Sorular: Bu sorular, öğrencinin pasajı okumasını gerektirmez, ancak soruyu cevaplamak için arka planını veya ön bilgilerini kullanmalıdır.
- Çocukluğunla ilgili hatırladığın en eski anı ne?
- Tanımadığın bir gruba girdiğinde neler hissedersin?
“Ben Yalnız Ivan” kitabında “özgürlük, güç, dostluk, yalnızlık, aile, güven, korku, umut, kayıp” gibi kavramlar ortaya çıkmaktadır. Kitabın sağladığı bu kavramsal zenginlik felsefi sorular sormamızı sağlar. P4C tartışmasının aşamalarını kullanarak öğrencilerinizin kendi sorularını üretmelerini sağlayabileceğiniz gibi siz de aşağıdakine benzer sorular üretebilirsiniz:
- Bir hayvanı kafese koymak kabul edilebilir mi?
- Bir hayvan gerçekten özgür olabilir mi?
- İnsanları güçlü yapan nedir?
- Neden arkadaşlara ihtiyacımız var?
- Bir aileyi aile yapan nedir?
5. GÖRSELLEŞTİRME
Görselleştirme, öğrencilerin metni kendileri için kişiselleştirecek şekilde deneyimlemelerine yardımcı olur. Herkes metni farklı şekilde duyar ve farklı şekilde gözünde canlandırır. Görselleştirme ayrıca, yazılı kelimeye canlı bir resim eklediği için okuyucuların okuduklarını hatırlamalarına yardımcı olur. Metni okudukça zihinsel görüntüler değişebilir, tıpkı tahminlerimizin değişebileceği gibi…
Bununla birlikte yazarlar, sadece okuduklarımızı görmemizi değil, aynı zamanda duymamızı, hissetmemizi, tatmamızı veya koklamamızı sağlarlar. Bunu figüratif dil kullanarak yaparlar. Başka bir deyişle söz sanatları dediğimiz imgeler, benzetmeler, kişileştirme ya da abartılar kullanırlar. Katherine Applegate de Ivan’ın duygularını ifade etmesine yardımcı olmak için birçok metafor kullanıyor:
Örneğin: “İnsanlar tembel bir nehirdeki kütükler gibi alanımdan geçiyor.” , “Goriller taş kadar sabırlıdır. İnsanlarsa pek öyle değil.“
Benzetmeleri Bulun!
Yazarın kullandığı benzetmelerin listesini yapın ve bunları sınıf duvarına asın. Kitabı okudukça yeni benzetmeler bulmaları için öğrencileri yönlendirin, yeni bulduklarını oluşturduğunuz tabloya ekleyip bunların etkisini tartışın.
“Köpeğin kuyruğu rüzgardaki yabani otlar gibi dans ediyor.” cümlesi ile “Köpeğin kuyruğu rüzgarda sallanıyor” cümlesi arasındaki farkı tartışın.
Yazar, Ivan’ın bilmediği nesneleri tanımlamak için bir goril olarak bildiği kelimeleri kullanmasına izin verir. Örneğin Ivan, pamuk şeker yerine “pembe bulut” der ya da insanlar alışveriş yaptıklarında çılgın bir şekilde avlanırlar. Öğrencilerin kitaptan buna benzer kullanımları arayıp bulmalarını isteyebileceğiniz gibi öğrencilere bir bilmece de hazırlayabilirsiniz. Örneğin öğrencilerden Ivan’ın aşağıdaki benzetmelerle neden bahsettiğini bulmalarını isteyebilirsiniz:
İnsanların alışveriş yapmak için hayatta kaldığı yer demek. (Dükkan)
İnsanlar, kurumuş yapraklara benzeyen binlerce elin kokusunu taşıyan o yeşil kağıtları birbirlerine alıp veriyorlar. (Para)
Beş Duyuyu Harekete Geçirin!
Bazı hayvanların özel hayatı var, izleyenleri yok ama benim hayatım öyle değil. Benim hayatımda parlak ışıklar, işaret eden parmaklar ve davetsiz misafirler var.
S.18
Hikaye boyunca alışveriş merkezince yaşayan hayvanlar performans sergilemek için her gün ikide, dörtte ve yedide sahneye çıkarlar. Bu esnada insanlar alkışlar, bebekler ağlar, palyaço gibi giyinen Mack küçük bir bisikletin pedallarını çevirir. Snickers adında bir köpek, fil Stella’nın sırtına biner, bu arada Stella küçük bir taburede oturur. İnsanlar patlamış mısır ve pamuk şeker yer, gazoz içer.
Buradan hayvanların rutini hakkında fikir ediniriz.
Bu sahneyi sınıfınızda canlandırmak için tekrarlayan bir sirk müziği çalın, kalabalığın alkışladığı ve tezahürat yaptıkları videoları oynatın, spot ışıklarını taklit etmek için ışıkları açın ve kapatın.
Buradan yola çıkarak öğrencilere aşağıdaki soruları sorabilirsiniz:
- Sahneye çıkmadan önce hayvanlar ne hissediyor olabilirler?
- Ne duyuyorlar, ne kokluyorlar?
Sınıf Galerisi Oluşturun!
Bana ilk boya kalemimi Julia verdi. Mavi renkli, kısa küçük bir boya kalemi, katlanmış bir kağıt parçasıyla birlikte camımdaki kırıktan içeri soktu. Ne yapmam gerektiğini biliyordum. Julia’yı resim yaparken görmüştüm. Boya kalemini kağıda sürdüğümde, üzerinde mavi yılanı andıran bir iz bıraktı.
s.20
Ivan kendini bir sanatçı olarak tanımlar. Parmaklarını çamura daldırıp annesinin sırtını bir tuval gibi kullandığından beri hep bir sanatçı olmuştur. Hikayede alışveriş merkezinin kapıcısının kızı Julia, ona boya kalemleri ve kağıt verir. Ivan resimler çizmeye başlar. Bir süre sonra Ivan’ın çizdiği resimler insanlar tarafından satın alınmaya başlanır.
Siz de internetten Ivan’ın yaptığı çizimleri bulun, öğrencilerle bu resimlerin stil ve renkleri üzerine konuşun. Ardından öğrencilerin kitaptan seçtikleri bir sahneyi canlandırdıkları kendi resimlerini çizmelerini isteyin. Bu resimlerden bir sınıf galerisi oluşturun.
Alanımda araba lastiğinden bir salıncak, bir beyzbol topu, kirli suyla dolu plastik küçük bir havuz ve eski bir televizyon var. Oyuncak bir gorilim bile var.
s.19
Maket Yapın!
Ivan cam bir alanda yaşıyor. Bir goril için kesinlikle uygun değil. Öğrencilerinizi kitap boyunca Ivan’ın alanının özellikleriyle ilgili bilgileri toplamasını ve gruplar halinde ayakkabı kutusu veya farklı malzemeler kullanarak onun alanının bir maketini yapmalarını isteyin. Karakterlerin oyun hamurundan figürlerini yaparak alanın içerisine yerleştirebilirler.
6. ÖNEM BELİRLEME-ÖZETLEME
Okuyucuların bir metni okurken önemli olmayan bilgilerden önemli bilgileri deşifre edebilmeleri hayati önem taşır. Genellikle bir öğrenciden bir hikayeyi özetlemelerini istediğinizde size her ayrıntıyı anlatmaya başlarlar.
Öğrencilerin metinde ya da kitapta neyin önemli neyin önemsiz olduğuna karar vermeleri için onlarla özetleme stratejileri üzerine çalışmalısınız. Bu strateji, okuyucuların metnin ne hakkında olduğunu kendi sözleriyle açıklamak için bir metindeki bilgileri bir araya getirme veya sentezleme yeteneğini içerir ve bir sonraki stratejiyle iç içedir. Özetleme, önemli bir stratejidir çünkü okuyucuların metni hızlı bir şekilde hatırlamasını sağlayabilir.
İyi bir özet kısa ve özdür. Aşağıdaki kolay özetleme stratejileri, öğrencilerinizin metinden doğru ayrıntıları seçmelerine ve bunlar hakkında açık ve özlü bir şekilde yazmalarına yardımcı olacaktır:
Önce- Sonra – Sonrasında
Küçük yaş gruplarında kullanabileceğiniz bir stratejidir. Öğrencilerinizin aşağıdaki cümle başlangıçlarıyla olayı özetlemelerini isteyebilirsiniz.
- İlk önce ne oldu?
- Ardından…..
- Son olarak…….
5N 1K
Daha büyük yaş gruplarında 5N 1 K tekniğini kullanabilirsiniz.
- Hikaye kimin hakkında?
- Hikaye nerede geçiyor?
- Eylem ne zaman gerçekleşti?
- Ana karakter yaptığı şeyi neden yaptı?
- Ana karakter yaptıklarını nasıl yaptı?
- Sonunda ne oldu?
7. SENTEZLEME
Sentezlemeye anlamayı izleme de denilebilir. İyi okuyucular metinde ilerledikçe düşünceleri gelişir. Okumaya başladıklarında başlangıçta bir şey düşünebilirler ve başlangıçtaki düşünceleri bazen sorgulanır veya metnin ilerleyen kısımlarına eklenir.
İyi okuyucuların tahmin etme şekli, büyük ölçüde bu şekilde çalışır. Bir çocuk, başlığa veya ön kapaktaki resme dayanarak bir şey tahmin edebilir, ancak hikaye ilerledikçe, tahmininin temelden uzak olduğu ortaya çıkar. İyi bir okuyucuysa, bunun farkına varacak ve okuduğu yeni bilgilerle tahminini daha anlamlı bir şekilde değiştirecektir. Yeni bilgilerle karşı karşıya kalsa bile orijinal tahminine tutunmaya çalışırsa, metni anlaması muhtemelen zorlaşacaktır.
İyi okuyucular aynı zamanda karakterlerin bir hikaye boyunca nasıl değiştiğini düşünürler. Örneğin Ivan, hikayenin sonunda kendi gücünün farkına varır ve bu güç sayesinde hem kendinin hem de hayvan dostlarının hayatını sonsuza kadar değiştirir.
Biz de iyi okuyucular olarak kendi gücümüzün farkına varmamızın yanı sıra öğrencilerimizi de iyi okuyucular olma yönünde güçlendirmeliyiz. Ne dersiniz?
Aysun Yağcı
Kaynaklar:
Katherine Applegate, “Ben Yalnız Ivan” Altın Kitaplar 4. basım
https://www.facinghistory.org/sites/default/files/Text_to_Text_Text_to_Self_Text_to_World_0.pdf
https://www.thoughtco.com/summarizing-strategies-for-students-4582332